Lohusa sendromu ile depresyonu arasındaki önemli farklar nelerdir?
Bu videoda sizlere lohusa sendromu nedir? Doğum sonrası depresyondan farkı nedir? Nedenleri nelerdir? Tedavisinde nasıl bir yol izlenir ve alınabilecek basit önlemlerden bahsedeceğim.
Öncelikle lohusa sendromu nedir? Bundan bahsedelim;
Annenin kendisini doğumdan sonra mutsuz, gergin, kaygılı hissetmesi, sık ağlama isteği yaşaması, uykuya dalmada güçlük çekmesi ve iştah kaybı yaşaması gibi belirtilerin eşlik ettiği duruma annelik hüznü veya lohusa sendromu deniliyor. Genellikle doğum sonrasındaki ilk iki hafta yoğun olarak yaşanır ve ilk bir ayda kendiliğinden sonlanması beklenir.
Başka bir bakış açısıyla baktığımızda bu durumu lohusa döneminde yaşadığınız hormonal değişikliklerin duygusal patlamalar şeklinde ortaya çıkması olarak ifade edebiliriz. Hamilelikte önemli olan bazı hormonlar, doğum sonrası arka plana geçerken, emzirme için gerekli olan diğer hormonlarınızın seviyesi yükselmeye başlıyor. Bu hormonal değişim de tabiki annelerin duygusal durumunu etkiliyor. Bu dönemde eşlere düşen görev ise; sevgi ve şevkatle doğum yapmış anneyi rahatlatmaktır.
Lohusa sendromunu etkileyen bir diğer etken ise psikososyal etkenlerdir. Genellikle hayatlarını kendilerinden çok dış faktörlerin yönettiğini düşünen anneler ya da bu tarz girişimlerin yoğun olduğu ailelerdeki anneler doğum sonrası depresyon açısından yüksek risk grubundadır. Anne olmak sizi duygusal açıdan değiştirir, ancak annelik hüznü birkaç gün içerisinde geçmelidir. Eğer geçmezse ve genel olarak mutsuz ya da keyifsiz hissederseniz doktorunuza ya da ruh sağlığı uzmanına danışmalısınız. Bu durum tüm yeni annelerin yüzde 10'u ile 15'ini etkileyen `Doğum Sonrası Depresyona`dönüşmüş olabilme olasılığı oldukça yüksektir.
Peki Doğum Sonrası Depresyon nedir?
Doğum sonrası depresyon annelik hüznüne oranla daha uzun süre devam eden ve etkileri daha yoğun yaşanan bir durumdur. Yani annelik hüznünüz olduğundan uzun sürdüyse ve etkileri daha yoğun ve kötüye doğru ilerlediyse doktorunuza başvurun muhtemelen o da sizi bir ruh sağlığı uzmanına yönlendirecektir. Bir uzmanla konuşmak, bebeğinizle olan ilişkinizde mutlu ve huzurlu hissetmenizi engelleyen düşüncelerden arınmanızda ve bu durumu yenmenizde size yardımcı olacaktır.
Annelik hüznü loğusalık sendromu bu kavramlardan bahsettik peki bu durumdan nasıl kurtulabiliriz. Hangi yöntemler etkili şimdi de onlardan bahsedelim?
Annelik hüznü durumu ortaya çıktığında, anne istirahat ederek, bebek uyuduğunda uyuyarak, aile bireyleri ya da arkadaşlarından yardım alarak, her gün düzenli duş alıp giyinerek, dışarı çıkıp yürüyüş yaparak ve rahatlamak istediği zamanlarda bir çocuk bakıcısını çağırarak biraz olsun rahatlayabilir. Bu seçenekler annenin hemen olmasa bile zamanla rahatlamasını ve mevcut durumun olumsuz gibi gözüken yanlarının olumlu yönde şekillenmesini sağlayacaktır.
Bunların haricinde Alınabilecek bir kaç basit önlemden de bahsedecek olursak ilk olarak;
Yakınlarınızdan ve aile bireylerinden kendinize yakın hissettiğiniz kişilerden destek isteyin
Günlük egzersiz ve spor yapın, hareketsizlikten uzak durun
Alkol ve kafeinli içecekler tüketmeyin
Beslenme uzmanından uygun diyet programı için yardım alın
Doğum sonrası eve gelen ziyaretçi sayısını sınırlandırın
Telefon görüşmelerinizi kısıtlı sürede tutun
Bebeğinizle daha yakından ilgilenin ve o uyuduğunda siz de uyumaya çalışın
Gerekli durumlarda bir uzman desteği almaktan çekinmeyin
Bu önlemlere ek olarak annelerin eşlerine ve ailelerine de oldukça büyük ve önemli görevler düşmektedir biraz da bundan bahsedelim.
Kadın açısından İyi bir sosyal destek önemlidir. Bazı kültürlerde doğrumdan sonraki ilk 40 gün annenin dinlenmesi gerektiği ve kendini hem fiziksel hemde psikolojik olarak toparlaması gereken zaman olarak ifade edilir. Bu süreç Dinlenme, sağlığına kavuşma, yeme ve uyuma dönemidir. Kadının ailesi yemeğini hazırlar, ev işlerini yapar ve bebeğe bakar. Bu dönemde annenin çevresindeki sevdikleri tarafından desteklenmesi gerekmektedir. ilk destekleyecek ve desteği anne açısından oldukça önemli olan kişi de babadır. Bebek bakımında annenin güvendiği anneanne ya da teyzeler de bu hüznün geçişinde yardımcı olacak kişilerin başında gelmektedir. Ayrıca bu dönemi daha rahat atlatmak için bir doğum öncesi eğitim grubuna katılmak, gerekli dökümanları okumak faydalı olacaktır. Çünkü doğum sonrası yaşanan depresyon kadar öncesinde yaşanan depresyon da oldukça önemlidir. Ayrıca onları tedirgin eden, kaygılandıran ve her türlü fizyolojik ve psikolojik değişikliklerden doktorlarını veya ruh sağlığı ile ilgilenen uzmanını bilgilendirmesi sürecin anlaşılması ve kolayca aşılması açısından oldukça önemlidir.
